K E S K İ N H U K U K

Keskin Hukuk Bürosu

Ceza Hukuku

Şirket veya Kooperatifler Hakkında Yanlış Bilgi Verme Suçu (TCK m. 164) | Detaylı İnceleme, Cezaları ve Yargıtay Yaklaşımı

29 July 2025
Av. Ahmet Keskin

TCK 164 Şirket ve Kooperatifler Hakkında Yanlış Bilgi Verme Suçu ve Cezası: Yönetici Sorumluluğu | Bursa Ceza Avukatı

(Giriş)

Ticari hayatın ve sermaye piyasalarının temelini, şeffaflık ve güven ilkesi oluşturur. Yatırımcılar, ortaklar, alacaklılar ve kamuoyu, şirketlerin ve kooperatiflerin mali durumu ve faaliyetleri hakkında doğru ve güvenilir bilgiye erişebilmelidir. Bu güven ortamını sarsan, gerçeğe aykırı beyanlarla piyasayı ve ilgilileri yanıltan yöneticilerin eylemleri, Türk Ceza Kanunu'nun 164. maddesinde "Şirket veya Kooperatifler Hakkında Yanlış Bilgi" suçu olarak özel bir başlık altında düzenlenmiştir. Bu suç, şirket ve kooperatif yöneticilerine, yaptıkları açıklamalarda dürüst ve doğru olma yönünde ağır bir cezai sorumluluk yükler.

Bu makalede, TCK 164'te düzenlenen bu özel ekonomik suçu, bu suçu yalnızca belirli kişilerin (yöneticiler, denetçiler vb.) işleyebilmesini, suçun oluşması için gereken unsurları, Yargıtay'ın bu konudaki yaklaşımını ve hukuki sonuçlarını detaylıca inceleyeceğiz. Türkiye'nin en önemli sanayi ve ticaret merkezlerinden biri olan Bursa'da, Organize Sanayi Bölgeleri'nde (BOSB, DOSAB vb.) faaliyet gösteren binlerce anonim ve limited şirketten, Nilüfer ve Osmangazi gibi gelişen bölgelerdeki yüzlerce yapı kooperatifine kadar geniş bir ticari yelpaze bulunmaktadır. Bu nedenle Bursa'nın 17 ilçesindeki tüm şirket kurucuları, ortakları, yöneticileri ve denetçilerinin bu cezai sorumluluğu bilmesi, hem kendilerini korumak hem de ticari hayatın güvenliğini sağlamak adına hayati önemdedir.

 

BÖLÜM 1: YANLIŞ BİLGİ VERME SUÇU NEDİR? (TCK m. 164)

Madde 164- (1) Bir şirket veya kooperatifin kurucu, ortak, idareci, müdür veya temsilcileri veya yönetim veya denetim kurulu üyeleri veya tasfiye memuru sıfatını taşıyanlar, kamuya yaptıkları beyanlarda veya genel kurula sundukları raporlarda veya önerilerde ilgililerin zarara uğramasına neden olabilecek nitelikte gerçeğe aykırı önemli bilgiler verecek veya verdirtecek olurlarsa altı aydan üç yıla kadar hapis veya bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar.

a) Suçun Tanımı ve Korunan Hukuki Değer

Bu suç, kanunda sayılan şirket veya kooperatif yetkililerinin, kamuoyuna veya genel kurula yaptıkları açıklamalarda, bilinçli olarak, ilgilileri (ortaklar, yatırımcılar, alacaklılar vb.) zarara uğratma potansiyeli taşıyan, gerçeğe aykırı ve önemli bilgiler vermesidir. Bu suçla korunan hukuki değer, ticari hayata ve sermaye piyasalarına duyulan kamu güveni ile şirket veya kooperatifle ilişkili kişilerin malvarlığı haklarıdır.

b) Suçun Faili: Kimler Sorumlu Tutulabilir? (Özgü Suç)

Bu suçun faili herkes olamaz. Kanun, bu suçu işleyebilecek kişileri sınırlı olarak saymıştır. Bu nedenle bu suç, bir "özgü suç"tur. Failler şunlar olabilir:

  • Şirket veya kooperatifin kurucuları, ortakları, idarecileri, müdürleri, temsilcileri,
  • Yönetim Kurulu veya Denetim Kurulu üyeleri,
  • Tasfiye memurları. Sıradan bir çalışanın bu suçu işlemesi mümkün değildir.

c) Suçun Oluştuğu Platformlar

Yanlış bilginin verildiği yer de kanunda özel olarak belirtilmiştir:

  1. Kamuya Yapılan Beyanlar: Şirketin finansal durumu, geleceğe yönelik projeleri veya önemli bir gelişme hakkında basına veya Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yapılan açıklamalar, reklamlar, yatırımcı sunumları.
  2. Genel Kurula Sunulan Rapor ve Öneriler: Ortakların veya üyelerin karar almasını etkileyecek olan yıllık faaliyet raporları, bilançolar, kâr-zarar tabloları, sermaye artırımı veya birleşme gibi konulardaki öneriler.

d) Suçun Maddi Unsuru: "Gerçeğe Aykırı Önemli Bilgi"

  • Gerçeğe Aykırı Olma: Verilen bilginin, şirketin veya kooperatifin gerçek mali veya hukuki durumuyla örtüşmemesi gerekir.
  • Önemli Olma: Bilginin, "ilgililerin" (ortaklar, yatırımcılar vb.) yatırım, satış veya ortaklık gibi kararlarını etkileyebilecek nitelikte olması gerekir. Küçük veya önemsiz bir detayın yanlış verilmesi bu suçu oluşturmaz.
  • Zarara Uğratma Potansiyeli: Suçun oluşması için ilgililerin fiilen zarara uğraması şart değildir. Verilen yanlış bilginin, zarara yol açma potansiyeli taşıması yeterlidir. Bu yönüyle bir "soyut tehlike" suçudur.

 

BÖLÜM 2: YARGITAY KARARLARI VE UYGULAMADAKİ ÖNEMLİ NOKTALAR

  • Dolandırıcılık Suçundan Farkı: Dolandırıcılıkta (TCK 157), hileli davranışlarla belirli bir kişi veya kişiler aldatılarak doğrudan menfaat temin edilir. TCK 164'te ise, belirli bir kişiyi aldatmaktan ziyade, kamuoyuna veya genel kurula yönelik genel bir yanıltma eylemi vardır ve doğrudan bir menfaat temini şart değildir; zarara uğratma potansiyeli yeterlidir.
  • Kast Unsuru: Bu suçun oluşması için failin, verdiği bilginin gerçeğe aykırı ve önemli olduğunu, ayrıca bunun ilgilileri zarara uğratabileceğini bilerek ve isteyerek hareket etmesi gerekir. Hata sonucu veya dikkatsizlik (taksir) ile yapılan yanlış bir açıklama bu suçu oluşturmaz.
  • Diğer Kanunlarla İlişkisi: Bu eylem, TCK'nın yanı sıra, Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve Sermaye Piyasası Kanunu (SPK) gibi özel kanunlarda da idari ve hukuki yaptırımlara tabidir. Yani, aynı eylem nedeniyle bir şirket yöneticisi hem TCK 164'ten ceza davasıyla, hem SPK'dan idari para cezasıyla hem de ortakların açacağı bir tazminat davasıyla karşı karşıya kalabilir.

 

BÖLÜM 3: SORUŞTURMA USULÜ VE İNFAZ HUKUKU

  • Şikâyet ve Uzlaştırma: TCK 164'te düzenlenen suç, ticari hayata duyulan kamu güvenini hedef aldığı için;
    • Şikâyete tabi değildir. Savcılık, suçu (örneğin bir ortağın veya SPK'nın ihbarı üzerine) öğrendiği anda re'sen (kendiliğinden) soruşturma başlatır.
    • Uzlaştırma kapsamında değildir.
  • İnfaz Hukuku:
    • Suçun cezası altı aydan üç yıla kadar hapis veya bin güne kadar adli para cezasıdır. Kanun, hapis ve adli para cezasını "veya" bağlacıyla seçenekli olarak sunmuştur.
    • Ceza aralığı ve adli para cezası seçeneği göz önüne alındığında, sanığın sicili temiz ise ve eylemin yarattığı zarar tehlikesi sınırlı ise, genellikle Adli Para Cezası, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) veya Cezanın Ertelenmesi kararları verilebilir.
    • Ancak, binlerce yatırımcıyı etkileyen büyük ve kasıtlı bir yanıltma eyleminde, mahkemenin hapis cezasına hükmetmesi ve bu cezanın (2 yılı aşması halinde) fiilen infazı gündeme gelebilir.

Sonuç ve Genel Değerlendirme

TCK 164, şirket ve kooperatif yöneticilerine, şeffaflık ve dürüstlük ilkesine bağlı kalmaları yönünde ciddi bir cezai sorumluluk yüklemektedir. Bu madde, yöneticilerin, koltuklarının getirdiği gücü ve bilgi avantajını, ortakların, yatırımcıların veya kamunun aleyhine kullanamayacaklarının altını çizer. Bir beyanın veya raporun, sadece bir kâğıt parçası olmadığı, arkasında ciddi hukuki ve cezai sonuçlar barındırdığı unutulmamalıdır.

Bursa'da faaliyet gösteren bir şirketin veya kooperatifin yöneticisi, ortağı veya denetçisiyseniz, kamuya veya genel kurula yapacağınız her türlü açıklamanın doğruluğundan ve tamlığından şahsen sorumlu olduğunuzu bilmelisiniz. Böyle bir suçla itham edilmeniz veya bu suç nedeniyle zarara uğrayan bir ilgili olmanız durumunda, davanın ticaret, sermaye piyasası ve ceza hukukunu bir arada ilgilendiren karmaşık ve teknik yapısı nedeniyle, bu alanlarda tecrübeli bir avukattan hukuki destek almanız, hak kaybına uğramamanız için mutlak bir zorunluktur.