K E S K İ N H U K U K

Keskin Hukuk Bürosu

Ceza Hukuku

Örgüt Suçu Nedir? Cezası ve Yasal Süreçleri - TCK Madde 78 Kapsamlı Rehber

10 June 2025
Av. Ahmet Keskin

Örgüt Suçu Nedir? Cezası ve Yasal Süreçleri - TCK Madde 78 Kapsamlı Rehber

Av. Ahmet Keskin tarafından yazılmıştır.

Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 78, toplum düzenini tehdit eden ve birden fazla kişinin bir araya gelerek belirli suçları işleme amacı güttüğü yapıları, yani örgüt suçlarını düzenler. Bu madde, Türkiye'deki ceza yargılamalarında sıkça karşılaşılan ve kişiler için ciddi hukuki sonuçlar doğurabilen önemli bir konudur. Örgüt suçlamalarıyla karşı karşıya kalan bireylerin, sürecin karmaşıklığı nedeniyle büyük bir belirsizlik ve endişe yaşaması oldukça doğaldır.

İşte Türk Ceza Kanunu'nun 78. maddesi:

Türk Ceza Kanunu Madde 78:

(1) Yukarıdaki maddelerde yazılı suçları işlemek maksadıyla örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu örgütlere üye olanlara beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir. (2) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur. (3) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.

Bu makalede, TCK Madde 78 ışığında örgüt suçunun ne anlama geldiğini, bu suçlamayla karşılaşan kişilerin hangi durumlarla karşılaşabileceğini, öngörülen cezaları, soruşturma ve yargılama süreçlerinin nasıl işlediğini ve bu süreçlerde dikkat edilmesi gereken kritik noktaları detaylıca ele alacağız.


Örgüt Suçu Nedir? TCK Madde 78 Neyi Kapsar?

Türk Ceza Kanunu, örgüt suçunu, "soykırım" (TCK 76) veya "insanlığa karşı suçlar" (TCK 77) gibi yukarıdaki maddelerde belirtilen belirli suçları işlemek amacıyla kurulan veya yönetilen yapılar olarak tanımlar. Burada anahtar unsur, bir araya gelen kişilerin suç işleme amacıyla birleşmiş olmaları ve bu amacın süreklilik arz eden bir örgütlenme niteliği taşımasıdır.

TCK Madde 78'e göre, örgüt suçunun temel unsurları şunlardır:

  • Belirli Suçları İşleme Amacı: Örgütün, soykırım veya insanlığa karşı suçlar gibi belirli suçları işleme niyetiyle kurulmuş olması gerekir. Yani, rastgele suç işleyen bir topluluk değil, bu özel suçlara odaklanmış bir yapı söz konusudur.
  • Örgütlenme: Bu amaca ulaşmak için birden fazla kişinin (genellikle en az üç kişi) hiyerarşik bir yapıda, disiplinli ve süreklilik arz eden bir şekilde bir araya gelmesi. Burada, örgütün gücü, sürekliliği ve üyeleri arasındaki bağ, önemli hukuki değerlendirme konularıdır.
  • Kurucu/Yönetici Olma veya Üye Olma: Örgüt suçu, örgütü kuran veya yönetenler ile örgüte üye olanlar arasında ceza farkı gözetir.

Örgüt suçlamaları, kişinin hayatını derinden etkileyebilecek nitelikte olduğundan, suçlamanın dayanağının ve unsurlarının hukuken titizlikle incelenmesi hayati öneme sahiptir.


Örgüt Suçunun Maddi ve Manevi Unsurları (Yargıtay İçtihatları Işığında)

Örgüt suçunun varlığı ve bu suça ilişkin cezai sorumluluğun belirlenmesinde, suçun hem maddi hem de manevi unsurlarının eksiksiz bir şekilde oluşması gerekir. Yargıtay kararları, bu unsurların yorumlanmasında ve somut olaylara uygulanmasında temel yol göstericidir.

Maddi Unsur:

Örgüt suçunun maddi unsuru, gözle görülür ve somut eylemlerle ortaya konulan fiili durumu ifade eder. Yargıtay'ın istikrarlı içtihatlarına göre, bu unsurlar şunlardır:

  • Üye Sayısı (En Az Üç Kişi): Bir oluşumun örgüt sayılabilmesi için, Yargıtay'ın genel kabulüne göre, en az üç kişinin bir araya gelmesi gerekir. Bu sayı, suçun oluşumu için asgari bir zorunluluktur.

    • Örnek Yargıtay Kararı: Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin 2015/5188 E., 2016/4836 K. sayılı kararında, örgütün unsurları arasında "üye sayısının en az üç veya daha fazla kişi olması" gerektiği belirtilmiştir.
  • Süreklilik: Örgütün bir defalık veya tesadüfi bir eylem için değil, belirli suçları işlemek amacıyla devamlılık arz eden bir yapıya sahip olması gerekir. Bu, örgütün varlığının geçici olmadığını gösterir.

    • Örnek Yargıtay Kararı: Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2014/10-449 E., 2015/15 K. sayılı kararında, örgütün "devamlılık" özelliğinin, belirli bir zaman diliminde faaliyet göstermesi ve amacını gerçekleştirmeye yönelik sürekli bir iradeyi barındırması anlamına geldiği vurgulanmıştır.
  • Hiyerarşik Yapı: Örgüt içerisinde emir-komuta zinciri, görev dağılımı ve disiplin gibi hiyerarşik bir bağın bulunması esastır. Bu, örgütün dağınık bir yapıdan ziyade, belirli bir düzen içinde hareket ettiğini gösterir.

    • Örnek Yargıtay Kararı: Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 2010/841 E., 2011/495 K. sayılı kararında, örgüt için "hiyerarşik yapıya sahip olması, üyeleri arasında sıkı bir organik bağ bulunması ve belirli bir disiplin içinde hareket etmesi" gerektiği ifade edilmiştir.
  • Amaç Suçları İşleme Elverişlilik: Örgütün kurulma amacının, TCK'nın 76 ve 77. maddelerinde belirtilen "soykırım" veya "insanlığa karşı suçları" işlemek olması ve bu suçları işlemeye uygun bir güce veya potansiyele sahip bulunması gerekir.

    • Örnek Yargıtay Kararı: Yargıtay, amacın somut ve belirli olması gerektiğini, genel suç işleme eğiliminin bu suça vücut vermeyeceğini birçok kararında vurgulamıştır.

Manevi Unsur:

Örgüt suçunun manevi unsuru, failin suç işleme kastını ve iradesini ifade eder. Bu suç, genel kastla işlenebilen bir suçtur, ancak Yargıtay özellikle aşağıdakilere dikkat çeker:

  • Suç İşleme Kastı ve Bilinci: Failin, örgütün suç işleme amacını ve yapısını bilerek, bu yapıya katılma veya onu kurma/yönetme iradesine sahip olması gerekir. Failin, bir örgütün parçası olduğunu ve bu örgütün kanunda belirtilen suçları işleme amacı güttüğünü bilmesi esastır.
  • Örgütün Amacına Yönelik Özel Kast: TCK Madde 78'de, suçun oluşması için örgütün "yukarıdaki maddelerde yazılı suçları işlemek maksadıyla" kurulması gerektiği belirtilmiştir. Bu, örgütün amacının, sadece genel bir suç işleme niyeti değil, özellikle soykırım veya insanlığa karşı suçlar gibi belirli katalog suçları işleme yönünde olması gerektiğini gösterir. Bu özel kastın varlığı, dosyadaki delillerle ortaya konulmalıdır.
    • Örnek Yargıtay Kararı: Yargıtay, failin örgütle organik bağını ve suç işleme kastını ortaya koyan yeterli ve şüpheden uzak delillerin bulunmasını arar. Salt bir araya gelmek veya tanışıklık, suçun manevi unsurunu oluşturmaz.

(Önemli Not: Yukarıdaki Yargıtay kararları emsal niteliğinde olup, hukuki danışmanlık alırken güncel ve somut olaya özgü içtihatların ve delil durumunun detaylıca incelenmesi hayati önem taşır.)


Örgüt Suçunun Cezası Ne Kadar? Kimler Sorumlu Tutulur?

TCK Madde 78, örgüt suçu işleyen kişiler hakkında ciddi hapis cezaları öngörür:

  • Örgütü Kuran veya Yönetenler İçin: Bu kişiler hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu, örgütün yapılanmasında ve faaliyetlerinde kilit rol oynayan kişilerin daha ağır cezalarla karşı karşıya kalacağını gösterir.
  • Örgüte Üye Olanlar İçin: Örgüte üye olan kişilere ise beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir. Üyelik, örgütün faaliyetlerine katılım derecesi ve bilinci gibi faktörlere göre değerlendirilir.

Ceza Belirlemesindeki Hassasiyet:

Örgüt suçlarında cezanın belirlenmesi, yargılamanın en kritik aşamalarından biridir. Mahkeme, failin örgüt içindeki rolünü (kurucu, yönetici, üye), eylemlerinin niteliğini, suç işleme amacını ve örgütün genel yapısını detaylı bir şekilde değerlendirir. Yargılama sürecinde ortaya konulan deliller ve savunmalar, cezanın miktarı üzerinde doğrudan etkili olacaktır.

Tüzel Kişilerin (Şirketlerin, Derneklerin) Sorumluluğu:

(2) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur. Sadece bireyler değil, bir şirket, dernek veya vakıf gibi tüzel kişilikler de örgüt suçlarının işlenmesine aracılık eder veya bu suçlardan fayda sağlarsa, onlar hakkında da güvenlik tedbirleri uygulanabilir. Bu tedbirler, tüzel kişiliğin faaliyetlerinin durdurulması veya feshedilmesi gibi çok ciddi sonuçları doğurabilir.


Örgüt Suçlarında Soruşturma ve Yasal Süreç Nasıl İşler?

Örgüt suçlarına ilişkin soruşturma ve yargılama süreçleri, diğer suçlara göre oldukça karmaşık ve uzun olabilir. Bu süreçte dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:

  • Soruşturma Başlangıcı: Cumhuriyet savcılıkları, örgütlü suçlarla mücadele kapsamında, ihbar veya şikayet üzerine ya da kendiliğinden (resen) soruşturma başlatırlar. Bu soruşturmalar genellikle gizlilik içinde yürütülür ve uzun sürebilir. Telefon dinlemeleri, teknik takip, fiziki takip, gizli soruşturmacı görevlendirilmesi gibi özel soruşturma yöntemleri sıkça kullanılır.
  • Gözaltı ve Tutukluluk: Örgüt suçlamalarında, delil toplama ve suçun niteliği gereği, şüpheliler hakkında gözaltı ve tutukluluk kararları sıklıkla verilebilir. Bu süreçlerde kişinin hukuki haklarını bilmesi ve avukatıyla düzenli iletişim kurması büyük önem taşır.
  • Gizlilik Kararları: Soruşturmanın selameti açısından, soruşturma dosyasına erişimin kısıtlanması (gizlilik kararı) sıkça görülebilir. Bu durum, şüpheli ve avukatı için savunma hazırlığını zorlaştırabilir.
  • Mahkeme Süreci: Soruşturma sonunda yeterli delil bulunursa, iddianame düzenlenir ve dava açılır. Örgüt suçları, Türk yargı sisteminde Ağır Ceza Mahkemeleri'nin görev alanına girer. Yargılama sürecinde, suçlamaların niteliği, örgütün varlığı ve yapısı, failin örgütle bağı ve suç işleme amacı gibi unsurlar detaylı bir şekilde tartışılır. Delillerin hukuka uygun toplanıp toplanmadığı ve değerlendirilmesi bu davalarda kilit rol oynar.

Örgüt Suçu Cezası Nedir? Ne Kadar Hapis Yatar? Cezanın Uygulanması

Örgüt suçlarından verilen hapis cezalarının infazı da kendine özgü kurallara tabidir. Verilen cezanın miktarı, cezaevinde ne kadar kalınacağını doğrudan etkiler.

  • Cezanın Uygulanması: Örgüt suçlarından hüküm giyenler, genellikle yüksek güvenlikli ceza infaz kurumlarında, sıkı güvenlik önlemleri altında tutulur. İnfaz süresi, mahkeme tarafından verilen kesinleşmiş hapis cezasına göre belirlenir.
  • Şartlı Tahliye (Koşullu Salıverilme) İmkanı: Verilen hapis cezasının miktarına göre koşullu salıverilme süreleri farklılık gösterir. Örneğin, 5 yıl hapis cezası alan bir kişiyle, 15 yıl hapis cezası alan bir kişinin koşullu salıverilme hükümleri aynı değildir. İnfaz Kanunu, ağır suçlar için daha uzun sürelerin cezaevinde geçirilmesini öngörebilir. Bu tür suçlarda, infaz rejiminin diğer suçlara göre daha katı uygulanması söz konusu olabilir.
  • Denetimli Serbestlik: Koşullu salıverilme öncesinde denetimli serbestlik hükümleri de belirli şartlar altında uygulanabilir. Ancak bu hükümler de, suçun niteliğine ve verilen cezanın miktarına göre değişkenlik gösterir.
  • Zamanaşımı Yok: TCK Madde 78'de de açıkça belirtildiği üzere, örgüt suçlarından dolayı zamanaşımı işlemez. (3) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez. Bu önemli hüküm, hem soruşturma ve yargılama süreçleri hem de verilen hapis cezasının infazı için geçerlidir. Yani, bir kişi örgüt suçu işlemiş ve kaçmış olsa bile, bu suçtan dolayı yargılanma veya cezası infaz edilme riski asla ortadan kalkmaz. Bu durum, devletin bu tür suçlarla mücadeledeki kararlılığını ve suçluların cezasız kalmamasını temin eder.

Sonuç: Örgüt Suçlamasıyla Karşı Karşıya Kalındığında Hukuki Destek Neden Önemlidir?

Örgüt suçu suçlamaları, Türk Ceza Kanunu'nun en ağır ve karmaşık konularından biridir. Bu tür bir süreçle karşı karşıya kalmak, bireyler için büyük bir belirsizlik ve endişe kaynağı olabilir. Soruşturma aşamasından başlayarak yargılamanın her adımında, hukuki bilgisi ve tecrübesi olan bir avukatın desteği hayati öneme sahiptir.

Delillerin toplanması, hukuka uygunluğunun denetlenmesi, savunma stratejisinin belirlenmesi, hak kayıplarının önüne geçilmesi ve adil bir yargılama sürecinin sağlanması için profesyonel hukuki yardım elzemdir. Zira, örgüt suçlamalarının kendine özgü delil toplama yöntemleri, yargılama prensipleri ve ağır yaptırımları bulunmaktadır.

İnsan haklarına ve hukukun üstünlüğüne olan bağlılığımızla, tüm hukuki süreçlerde adaletin tecelli etmesi için titizlikle çalışmaya devam edeceğiz. Ülkemizde, özellikle de büyükşehirlerde (örneğin Bursa, İstanbul, Ankara, İzmir gibi) örgütlü suçlarla mücadele kapsamında yapılan yargılamaların hassasiyeti göz önüne alındığında, bu konularda yaşanan mağduriyetlerin ve hukuki belirsizliklerin giderilmesi için hukuki bilgiye erişim ve doğru yönlendirme büyük önem taşımaktadır. Bursa'nın Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer, Gemlik, İnegöl, Orhangazi, Karacabey, Mustafakemalpaşa, Mudanya, Kestel, Gürsu, İznik, Orhaneli, Keles, Harmancık, Büyükorhan, Yenişehir gibi çeşitli ilçelerinde de bu tür suçlamalarla ilgili yargılamalar yapılmakta olup, bu davaların kendine özgü dinamikleri bulunmaktadır. Bu nedenle, hukuki süreçlerin profesyonel bir destekle takip edilmesi, hak kayıplarının önüne geçilmesi açısından kritik rol oynamaktadır.


Bursa Avukat Ahmet KESKİN