K E S K İ N H U K U K

Keskin Hukuk Bürosu

Ceza Hukuku

Mühürde Sahtecilik Suçu (TCK m. 202) | Detaylı İnceleme, Cezaları ve Yargıtay Yaklaşımı

01 August 2025
Av. Ahmet Keskin

TCK 202 Mühürde Sahtecilik Suçu ve Cezası: Resmi Mühür Taklit Etme ve Kullanma | Bursa Ceza Avukatı

(Giriş)

Devletin ve diğer kamu kurumlarının yürüttüğü idari ve hukuki işlemlerde, belgelerin doğruluğunu, geçerliliğini ve resmiyetini teyit eden en önemli sembollerden biri "resmi mühür"dür. Bir belgeye vurulan mühür, o belgenin ilgili kurum tarafından onaylandığına, düzenlendiğine veya tasdik edildiğine dair kamuoyuna güçlü bir güvence verir. Bu güvencenin sarsılmasını önlemek ve devletin otoritesini korumak amacıyla, Türk Ceza Kanunu 202. maddesinde "Mühürde Sahtecilik" suçunu, "Kamu Güvenine Karşı Suçlar" bölümünde özel bir başlık altında ve ağır yaptırımlarla düzenlemiştir.

Bu makalede, TCK 202'de düzenlenen bu önemli suçu, en üst düzey devlet mühürleri ile diğer kamu kurumu mühürleri arasındaki hiyerarşik ayrımı, suçu oluşturan "sahte mühür üretme" ve "kullanma" eylemlerini, Yargıtay'ın aradığı "aldatma kabiliyeti" şartını ve bu suçun "resmi belgede sahtecilik" suçuyla olan karmaşık ilişkisini detaylıca inceleyeceğiz. Bursa gibi büyük bir şehirde, Bursa Valiliği, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Adliyesi'ndeki mahkemeler, noterlikler, Bursa Barosu veya Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) gibi sayısız kurumun mührü, her gün binlerce resmi işlemde kullanılmaktadır. Bu mühürlerin sahtesinin üretilmesi veya kullanılması, hem bireyler hem de kurumlar için ciddi hak kayıplarına yol açabileceğinden, bu hukuki düzenlemenin bilinmesi büyük önem taşır.

 

BÖLÜM 1: MÜHÜRDE SAHTECİLİK SUÇU NEDİR? (TCK m. 202)

Bu suç, sahteciliğe konu olan mührün ait olduğu makamın önemine göre iki farklı fıkrada düzenlenmiştir.

a) Suçun Tanımı ve Korunan Hukuki Değer

Mühürde sahtecilik suçu, kanunda sayılan resmi mühürlerin, asıllarını taklit edecek şekilde sahte olarak üretilmesi veya bu sahte mühürlerin kullanılmasıdır. Bu suçla korunan hukuki değer, devletin ve kamusal işlem yapan kurumların otoritesine ve bu kurumların işlemlerine halkın duyduğu **"kamu güveni"**dir.

b) Yüksek Devlet Mühürlerinde Sahtecilik (TCK 202/1)

"(1) Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Başbakanlık tarafından kullanılan mührü sahte olarak üreten veya kullanan kişi, iki yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."

  • Fiil: Bu fıkra, devletin en üst makamlarına ait mühürleri özel bir koruma altına alır.
  • Kapsam: Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Başkanlığı mühürleri. (Not: Kanun metninde yer alan "Başbakanlık", 2017 Anayasa değişikliği ile kaldırıldığı için bu kısım fiilen uygulama kabiliyetini yitirmiştir).
  • Ceza: 2 yıldan 8 yıla kadar hapis.

c) Diğer Kamu Mühürlerinde Sahtecilik (TCK 202/2)

"(2) Kamu kurum ve kuruluşlarınca veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca kullanılan onaylayıcı veya belgeleyici mührü sahte olarak üreten veya kullanan kişi, bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."

  • Fiil: Bu fıkra, devletin diğer tüm kademeleri ve kamusal nitelikteki meslek kuruluşlarının mühürlerini kapsar.
  • Örnekler:
    • Mahkeme ve savcılık mühürleri,
    • Noter mühürleri,
    • Belediye, kaymakamlık, bakanlık mühürleri,
    • Üniversite, okul müdürlüğü mühürleri,
    • Baro, Tabip Odası, Ticaret Odası gibi kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının mühürleri.
  • Ceza: 1 yıldan 6 yıla kadar hapis.

d) Suçun Hareket Unsurları: "Üretmek" ve "Kullanmak"

  1. Sahte Olarak Üretmek: Gerçek bir mührü taklit ederek, aldatma kabiliyetine sahip yeni bir mühür imal etmek.
  2. Kullanmak: Sahte olarak üretilmiş olan bu mührü, bir belgeye, eşyaya veya herhangi bir yere basarak sanki resmi bir işlem yapılmış gibi bir izlenim yaratmak.

 

BÖLÜM 2: YARGITAY KARARLARI VE UYGULAMADAKİ ÖNEMLİ NOKTALAR

  • "Aldatma Kabiliyeti" (İğfal Kabiliyeti) Unsuru: Tıpkı para ve kıymetli damga sahteciliğinde olduğu gibi, bu suçun oluşabilmesi için de sahte mührün aldatma kabiliyetine sahip olması mutlak şarttır. Yani, sahte mührün baskısının, normal bir insanın veya ilgili memurun dikkat ve özeniyle kontrol ettiğinde sahte olduğunun ilk bakışta anlaşılamayacak kadar gerçeğine benzer olması gerekir. Kötü bir çizim veya bariz şekilde sahte olduğu anlaşılan bir baskı bu suçu oluşturmaz. Mahkeme, bu tespiti yapabilmek için mutlaka Adli Tıp Kurumu veya kriminal laboratuvardan bilirkişi raporu alır.
  • Resmi Belgede Sahtecilik (TCK 204) Suçuyla İlişkisi (İçtima Kuralları): Bu, uygulamadaki en önemli teknik ayrımdır.
    • Eğer fail, sadece sahte bir mühür üretmiş ancak henüz hiçbir belgede kullanmamışsa, eylem TCK 202 kapsamında kalır.
    • Eğer fail, sahte bir belge düzenleyip, bu sahte belgenin üzerine sahte mührü kullanırsa, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre fail sadece daha genel ve kapsamlı bir suç olan TCK 204'teki Resmi Belgede Sahtecilik suçundan cezalandırılır. Bu durumda, sahte mührü kullanma eylemi, belge sahteciliği suçunun bir unsuru haline gelir ve ayrıca TCK 202'den ceza verilmez. TCK 202, genellikle belgeden bağımsız mühür sahtecilikleri için uygulanır.
  • Kast Unsuru: Failin, ürettiği veya kullandığı mührün sahte olduğunu ve bunun resmi bir mühür taklidi olduğunu bilerek ve isteyerek hareket etmesi gerekir.

 

BÖLÜM 3: SORUŞTURMA USULÜ VE İNFAZ HUKUKU

  • Şikâyet ve Uzlaştırma: TCK 202'de düzenlenen mühürde sahtecilik suçu, doğrudan kamu güvenini hedef aldığı için;
    • Şikâyete tabi değildir. Savcılık, suçu öğrendiği anda re'sen (kendiliğinden) soruşturma başlatır.
    • Uzlaştırma kapsamında değildir.
  • İnfaz Hukuku:
    • Suçun ceza aralıkları (1-6 yıl ve 2-8 yıl) ciddidir.
    • Mahkûmiyet halinde, cezanın 2 yıl veya altında kalması durumunda (sanığın sicilinin temiz olması koşuluyla) Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) veya Cezanın Ertelenmesi kararları verilmesi mümkündür.
    • Ancak, özellikle suçun niteliği ve yarattığı kamu güveni sarsıntısı göz önüne alındığında, mahkemelerin 2 yılı aşan ve fiilen infazı gerekecek hapis cezalarına hükmetmesi kuvvetle muhtemeldir.

Sonuç ve Genel Değerlendirme

Mühürde sahtecilik suçu, devletin ve kamusal kurumların otoritesinin sembolü olan mühürlerin dokunulmazlığını koruyan temel bir ceza normudur. Bu suç, genellikle daha büyük bir sahtecilik eyleminin (resmi belgede sahtecilik) bir parçası olarak işlense de, kanun koyucu tarafından başlı başına bir suç olarak tanımlanması, eylemin ciddiyetini ortaya koymaktadır.

Bursa'da herhangi bir resmi veya ticari işlemde, size sunulan bir belgenin üzerindeki mühürden şüphelenmeniz durumunda, durumu ilgili kuruma veya doğrudan Cumhuriyet Savcılığı'na bildirmeniz bir vatandaşlık görevidir. Bu suçla itham edilmeniz durumunda ise, davanın sonucunu büyük ölçüde etkileyecek olan sahte mührün "aldatma kabiliyeti" ve eyleminizin diğer sahtecilik suçlarıyla olan ilişkisinin tespiti gibi teknik konular, uzman bir ceza avukatından hukuki destek almayı zorunlu kılar.