TCK 186 Bozuk Gıda veya İlaç Ticareti Suçu ve Cezası: Son Kullanma Tarihi ve Satıcı Sorumluluğu | Bursa Ceza Avukatı
(Giriş)
Tüketicinin, satın aldığı gıda veya ilacın güvenli, temiz ve sağlığa zararsız olduğuna dair duyduğu güven, toplum sağlığının ve ticaret ahlakının temelini oluşturur. Bu güveni sarsacak şekilde, kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye atabilecek nitelikte bozulmuş, son kullanma tarihi geçmiş veya içeriği değiştirilmiş ürünlerin satışa sunulması, Türk Ceza Kanunu'nun 186. maddesinde "Bozulmuş veya Değiştirilmiş Gıda veya İlaçların Ticareti" suçu olarak özel bir başlık altında düzenlenmiştir. Bu suç, bir önceki madde olan TCK 185'ten (Zehirli Madde Katma) farklı olarak, bir ürünü bizzat bozan veya zehirleyeni değil, bu şekilde tehlikeli hale gelmiş bir ürünü bilerek ticari dolaşıma sokan kişileri (satıcı, tedarikçi vb.) cezalandırır.
Bu makalede, TCK 186'da düzenlenen bu önemli kamu sağlığı suçunu, "bozulmuş" ve "değiştirilmiş" ürünlerin ne anlama geldiğini, eczacı, gıda üreticisi gibi meslek sahiplerinin ağırlaştırılmış sorumluluğunu, Yargıtay'ın aradığı kriterleri ve suçun hukuki sonuçlarını detaylıca inceleyeceğiz. Gıda sanayisinin ve perakende sektörünün son derece gelişmiş olduğu Bursa'da, Osmangazi'deki bir marketten Nilüfer'deki bir restorana, Yıldırım'daki bir fırından İnegöl'deki bir gıda üretim tesisine, Gemlik'teki zeytin işletmelerinden Bursa'nın 17 ilçesindeki herhangi bir eczaneye kadar, bu suçun unsurları her an ortaya çıkabilir. Bu nedenle hem tüketicilerin hem de bu sektörlerde faaliyet gösteren tüm esnaf ve yöneticilerin bu hukuki düzenlemeyi bilmesi büyük önem taşımaktadır.
BÖLÜM 1: BOZUK GIDA VEYA İLAÇ TİCARETİ SUÇU NEDİR? (TCK m. 186)
Madde 186- (1) Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş, değiştirilmiş her tür yenilecek veya içilecek şeyleri veya ilaçları satan, tedarik eden, bulunduran kimseye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve binbeşyüz güne kadar adlî para cezası verilir.
a) Suçun Tanımı ve Amacı
Bu suç, insan sağlığını tehlikeye atacak düzeyde bozulmuş veya içeriğiyle oynanmış gıda veya ilaçları satmak, tedarik etmek veya bu amaçla bulundurmaktır. Kanunun amacı, tüketicinin sağlığını, piyasadaki tehlikeli ürünlere karşı korumaktır. Bu bir "tehlike suçu" olup, suçun oluşması için birinin o ürünü tüketerek fiilen hastalanması veya zehirlenmesi şart değildir; ürünün bu tehlikeyi taşıyor olması ve ticari dolaşıma sokulması yeterlidir.
b) Suçun Konusu: "Bozulmuş" ve "Değiştirilmiş" Ürünler
- Bozulmuş Ürün: Doğal veya dış etkenlerle, besin değerini veya güvenilirliğini yitirmiş, insan sağlığı için zararlı hale gelmiş ürünlerdir.
- Örnek: Son kullanma tarihi geçmiş (SKT'si dolmuş) ve bu nedenle bozulmuş et, süt ürünleri; küflenmiş ekmek; uygun soğuk zincirde saklanmadığı için bozulmuş gıdalar veya ilaçlar.
- Değiştirilmiş Ürün: Orijinal ve sağlıklı yapısının, bir insan müdahalesiyle sağlığa zararlı hale getirilmesidir.
- Örnek: Süte su karıştırmanın ötesinde, zararlı bir madde katmak; kırmızı ete rengini daha canlı göstermek için zararlı kimyasallar sürmek; içeriği farklı, etkisiz veya zararlı olan "sahte ilaçlar".
c) Suçun Hareket Unsurları: "Satmak, Tedarik Etmek, Bulundurmak"
- Satmak: Ürünü, bedel karşılığında doğrudan tüketiciye veya bir başkasına sunmak.
- Tedarik Etmek: Ürünü, satılması amacıyla başka satıcılara veya işletmelere (restoran, market vb.) temin etmek, dağıtımını yapmak.
- Bulundurmak: Bozulmuş veya değiştirilmiş ürünü, satmak veya tedarik etmek amacıyla işyerinde veya deposunda stoklamak. Kişinin kendi tüketimi için evinde bulundurduğu bozuk bir ürün bu suçu oluşturmaz. Amaç, ticari dolaşıma sokmaktır.
BÖLÜM 2: SUÇUN NİTELİKLİ HALİ: MESLEK SAHİPLERİNİN SORUMLULUĞU (TCK m. 186/2)
"(2) Bu suçun, resmi izne dayalı olarak yürütülen bir meslek ve sanatın icrası kapsamında işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır."
- Fiil: Kanun, gıda ve ilaç gibi doğrudan insan sağlığını ilgilendiren alanlarda, devletten aldığı izinle faaliyet gösteren meslek sahiplerine daha ağır bir sorumluluk yüklemiştir.
- Failler: Eczacılar, doktorlar, gıda mühendisleri, veteriner hekimler, kasaplar, restoran işletmecileri gibi mesleklerini bir ruhsat veya izinle yürüten kişiler bu kapsamdadır.
- Ceza: Bu kişilerin suçu işlemesi halinde, TCK 186/1'e göre belirlenecek temel ceza üçte biri (1/3) oranında artırılır.
BÖLÜM 3: YARGITAY KARARLARI VE UYGULAMADAKİ ÖNEMLİ NOKTALAR
- "Hayat ve Sağlığı Tehlikeye Sokacak Biçimde" Unsuru: Yargıtay, bu suçun oluşması için her bozulmanın yeterli olmadığını, bozulmanın insan sağlığı için gerçek bir tehlike oluşturması gerektiğini vurgular. Örneğin, son tüketim tarihi bir gün geçmiş ancak henüz sağlığa zararlı hale gelmemiş kuru bir gıda maddesi bu suçu oluşturmayabilirken, son kullanma tarihi geçmiş ve üzerinde tehlikeli bakteriler üremiş bir et ürünü bu suçu oluşturur. Bu tespit, mutlaka Tarım ve Orman İl Müdürlüğü'nden, Sağlık Bakanlığı'ndan veya üniversitelerin ilgili bölümlerinden alınacak bir bilirkişi raporu ile belirlenir.
- Kast Unsuru: Failin, sattığı, tedarik ettiği veya bulundurduğu ürünün bozuk/değiştirilmiş ve sağlığa tehlikeli olduğunu bilerek ve isteyerek hareket etmesi gerekir. Bir market sahibinin, tedarikçiden gelen ve dışarıdan bozuk olduğu anlaşılamayan kapalı bir konserve kutusunu satması durumunda kastı olmayabilir. Ancak, son kullanma tarihinin açıkça geçtiğini görmesine veya etin renginin değiştiğini fark etmesine rağmen satmaya devam etmesi, kastın varlığını gösterir.
- İdari Yaptırımlarla İlişki: Bu suç, TCK'daki cezai yaptırımın yanı sıra, ilgili idari kurumlar (Tarım ve Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Belediye Zabıtası) tarafından verilen yüksek miktarda idari para cezaları, ürüne el koyma ve işyerini kapatma gibi çok ağır idari yaptırımları da beraberinde getirir.
BÖLÜM 4: SORUŞTURMA USULÜ VE İNFAZ HUKUKU
- Şikâyet ve Uzlaştırma: TCK 186'da düzenlenen suç, doğrudan kamu sağlığını hedef aldığı için;
- Şikâyete tabi değildir. Savcılık, ilgili kurumların (Tarım İl Müdürlüğü vb.) denetim tutanağı, bir tüketicinin şikayeti (ALO 174 Gıda Hattı gibi) veya bir ihbar üzerine re'sen (kendiliğinden) soruşturma başlatır.
- Uzlaştırma kapsamında değildir.
- İnfaz Hukuku:
- Suçun cezasının alt sınırı bir yıldır. Bu durum, ceza ertelenmesi veya HAGB gibi kurumların uygulanmasını zorlaştırır, ancak imkânsız kılmaz.
- Özellikle nitelikli halin (m. 186/2) işlenmesi veya suçun büyük bir kitleyi etkilemesi durumunda, mahkemelerin 2 yılın üzerinde ve ertelenemeyecek hapis cezalarına hükmetmesi olasıdır. Bu durumda cezanın infazı gündeme gelir.
- Suçla birlikte hükmedilen adli para cezası da fail için ciddi bir mali yük oluşturur.
Sonuç ve Genel Değerlendirme
TCK 186, tüketici sağlığını piyasadaki tehlikeli ürünlere karşı koruyan ve bu ürünleri ticari dolaşıma sokanlara ağır sorumluluklar yükleyen temel bir ceza normudur. Bu madde, gıda ve ilaç sektöründeki tüm aktörlere, "bilmiyordum" mazeretinin arkasına sığınamayacakları, ürünlerinin güvenliğini sürekli olarak kontrol etme ve sağlama yükümlülüğü getirir. Son kullanma tarihi geçmiş bir ürünü raftan kaldırmak, basit bir ticari işlem değil, ceza kanunu karşısında bir zorunluluktur.
Bursa'da bir gıda veya ilaç işletmecisiyseniz, işletmenizdeki ürünlerin saklama koşullarını ve son kullanma tarihlerini titizlikle takip etmeniz, sizi bu ağır cezai ve idari sorumluluktan koruyacak en önemli adımdır. Tükettiği bir üründen zarar gören bir vatandaşsanız, durumu ilgili Bakanlık hatlarına (ALO 174) ve doğrudan Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirme hakkınız vardır. Bu tür teknik ve bilirkişi raporuna dayalı davalarda, sürecin en başından itibaren uzman bir avukattan hukuki destek almak, haklarınızın etkin bir şekilde korunmasını sağlayacaktır.
Popüler Yazılar

İŞ KANUNUN AMAÇ VE KAPSAMI
