TCK 175 Akıl Hastasının Gözetim Yükümlülüğünün İhlali Suçu ve Cezası: Vasi Sorumluluğu | Bursa Ceza Avukatı
(Giriş)
Toplumun en temel görevlerinden biri, özel bakıma ve gözetime ihtiyaç duyan bireylerin hem kendi güvenliklerini hem de çevrelerinin güvenliğini sağlamaktır. Akıl hastalığı gibi durumlar, kişilerin eylemlerinin sonuçlarını tam olarak kavrayamamasına veya davranışlarını kontrol edememesine neden olabilir. Bu nedenle hukuk düzenimiz, bu kişilerin bakım ve gözetimini üstlenen yasal temsilcilerine (vasilere, ebeveynlere vb.) özel bir sorumluluk yükler. Bu sorumluluğun, kamunun güvenliğini tehlikeye atacak şekilde ihmal edilmesi, Türk Ceza Kanunu'nun 175. maddesinde "Akıl Hastası Üzerindeki Bakım ve Gözetim Yükümlülüğünün İhlali" suçu olarak özel bir başlık altında düzenlenmiştir.
Bu makalede, TCK 175'te düzenlenen bu özel "ihmali" suçu, bu suçun faili olabilecek "yükümlü" kişilerin kimler olduğunu, suçun oluşması için gereken "tehlike" unsurunu, Yargıtay'ın bu konudaki yaklaşımını ve hukuki sonuçlarını detaylıca inceleyeceğiz. Bursa gibi büyük bir şehirde, akıl sağlığı sorunları yaşayan bireylerin aileleri veya onlara Bursa Adliyesi Sulh Hukuk Mahkemeleri tarafından atanmış vasileri bulunmaktadır. Bursa'daki sağlık kuruluşları ve Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü gibi kurumlarla da bağlantılı olan bu konu, Osmangazi, Nilüfer, Yıldırım başta olmak üzere Bursa'nın 17 ilçesindeki binlerce aileyi ve yasal temsilciyi doğrudan ilgilendiren önemli bir hukuki sorumluluk alanıdır.
BÖLÜM 1: GÖZETİM YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN İHLALİ SUÇU NEDİR? (TCK m. 175)
Madde 175- (1) Akıl hastası üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünü, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde ihmal eden kişi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
a) Suçun Tanımı ve Amacı (Soyut Tehlike Suçu)
Bu suç, yasal olarak bir akıl hastasının bakım ve gözetiminden sorumlu olan kişinin, bu görevini ihmal ederek, akıl hastasının başkaları için bir tehlike oluşturmasına neden olmasıyla oluşur. Bu suçun en önemli özelliği, bir "soyut tehlike suçu" olmasıdır. Yani, suçun oluşması için akıl hastasının somut birine veya bir mala zarar vermesi şart değildir. Sadece sorumlu kişinin ihmali sonucunda, başkaları için bir tehlike potansiyelinin ortaya çıkması suçun tamamlanması için yeterlidir.
- Örnek: Saldırgan davranışlar sergilediği bilinen bir akıl hastasının vasisinin, evin kapısını kilitlemeyi unutarak hastanın kontrolsüz bir şekilde sokağa çıkmasına ve kalabalık bir alana girmesine neden olması, kimseye zarar vermese dahi bu suçu oluşturur.
b) Suçun Faili: "Bakım ve Gözetim Yükümlülüğü" Olan Kişi (Özgü Suç)
Bu suçun faili herkes olamaz. Failin mutlaka, hukuken akıl hastasından sorumlu olan bir kişi olması gerekir. Bu nedenle bu suç, bir **"özgü suç"**tur. Bu yükümlülük şu kişilere aittir:
- Vasi: Medeni Kanun uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından atanmış yasal temsilci.
- Ebeveynler: Akıl hastası olan ergin olmayan (18 yaşından küçük) çocuklarının velisi olan anne ve babalar.
- Kurum Yetkilileri: Bir akıl sağlığı hastanesinin veya özel bakım evinin sorumlu müdürü veya yetkilisi.
c) Suçun Eylem Unsuru: "İhmal Etme" (İhmali Hareket)
Bu suç, aktif bir eylemle değil, yapılması gereken bir görevin yapılmamasıyla, yani bir ihmal (omission) ile işlenir. İhmal, somut olayın özelliklerine göre farklı şekillerde ortaya çıkabilir:
- Akıl hastasının alması gereken ilaçları vermemek veya takibini yapmamak.
- Kendine veya başkalarına zarar verme potansiyeli olan bir hastayı yalnız bırakmak.
- Evden veya kurumdan kaçmasını engelleyecek makul güvenlik önlemlerini almamak (kapıyı kilitlememek, pencerelere kilit takmamak vb.).
- Hastanın tehlikeli aletlere (bıçak, yanıcı madde vb.) ulaşmasını engellememek.
BÖLÜM 2: YARGITAY KARARLARI VE UYGULAMADAKİ ÖNEMLİ NOKTALAR
- "Akıl Hastası" Kavramının Tespiti: Bir kişinin TCK 175 kapsamında "akıl hastası" sayılabilmesi için, eylemlerinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu eylemlerle ilgili olarak irade yeteneğini önemli ölçüde azaltan veya kaldıran bir akıl hastalığının bulunduğunun resmi bir sağlık kurulu raporu ile tespit edilmesi gerekir.
- İlliyet Bağı (Neden-Sonuç İlişkisi): Yargıtay, suçun oluşması için, sorumlu kişinin ihmali davranışı ile ortaya çıkan tehlike arasında doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi arar. Eğer sorumlu kişi, alması gereken tüm makul önlemleri almasına rağmen, öngörülemez bir şekilde akıl hastası bir tehlike yaratmışsa (örneğin, kilitli kapıyı kırarak kaçmışsa), sorumlu kişinin cezai sorumluluğu doğmayabilir.
- Gerçekleşen Zarardan Sorumluluk: Bu suç, tehlike yaratmayı cezalandırır. Eğer sorumlu kişinin ihmali sonucunda akıl hastası fiilen birine veya bir mala zarar verirse, sorumlu kişi TCK 175'in yanı sıra, ortaya çıkan neticeden de taksirle sorumlu tutulabilir. Örneğin, ihmal sonucu sokağa çıkan hastanın birini yaralaması durumunda, vasi hem TCK 175'ten hem de TCK 89'daki "taksirle yaralama" suçundan yargılanabilir.
BÖLÜM 3: SORUŞTURMA USULÜ VE İNFAZ HUKUKU
- Şikâyet ve Uzlaştırma: TCK 175'te düzenlenen suç, doğrudan kamu güvenliğini ilgilendirdiği için;
- Şikâyete tabi değildir. Savcılık, suçu (bir ihbar, polis tespiti vb. ile) öğrendiği anda re'sen (kendiliğinden) soruşturma başlatır.
- Uzlaştırma kapsamında değildir.
- İnfaz Hukuku:
- Suçun cezası altı aya kadar hapis veya adli para cezası gibi çok hafif bir yaptırımdır.
- Bu suçtan dolayı bir kişinin fiilen hapis yatması son derece nadirdir. Suçun temel amacı, vasileri ve diğer sorumluları cezalandırmaktan çok, onları görevlerini yapmaya teşvik etmektir.
- Mahkemenin vereceği sonuçlar genellikle Adli Para Cezası veya Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) şeklinde olur.
Sonuç ve Genel Değerlendirme
TCK 175, toplumun en hassas gruplarından olan akıl hastalarının hakları ile kamunun güvenlik beklentisi arasında bir denge kuran önemli bir ceza normudur. Bu madde, akıl hastalarını değil, onların yasal sorumlularını hedef alarak, bakım ve gözetim görevinin ne kadar ciddi bir hukuki sorumluluk olduğunu hatırlatır. Bu sorumluluğun temelinde, hem hastanın kendisine hem de topluma zarar vermesini önleyecek makul önlemleri alma yükümlülüğü yatar.
Bursa'da akıl sağlığı sorunu yaşayan bir yakınınızın vasisiyseniz veya vasisi olmayı düşünüyorsanız, bu görevin sadece kişisel bir fedakârlık değil, aynı zamanda ceza kanununa kadar uzanan yasal yükümlülükler getirdiğini bilmelisiniz. Bu yükümlülüklerinizin sınırları veya ihmal durumunda ortaya çıkabilecek hukuki sonuçlar hakkında bilgi almak için bir avukata danışmanız, hem kendinizi hem de bakımını üstlendiğiniz kişiyi korumak adına atılacak en doğru adımdır.
Popüler Yazılar

İŞ KANUNUN AMAÇ VE KAPSAMI
