K E S K İ N H U K U K

Keskin Hukuk Bürosu

Ceza Hukuku

Seferberlik Görevinin İhmali Suçu (TCK m. 324) | Detaylı İnceleme, Cezaları ve Yargıtay Yaklaşımı

20 August 2025
Av. Ahmet Keskin

TCK 324 Seferberlik Görevinin İhmali Suçu ve Cezası: Milli Savunma ve Kamu Görevlisi Sorumluluğu | Bursa Ceza Avukatı

(Giriş)

"Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesini benimsemiş olan Türkiye Cumhuriyeti için barış esastır; ancak milli savunmaya hazırlıklı olmak, bu barışın en temel güvencesidir. Milli savunma, sadece savaş anında ordunun yürüttüğü bir faaliyet değil, aynı zamanda barış zamanında, tüm devlet kurumlarının ve milletin katılımıyla titizlikle yürütülen bir planlama ve hazırlık sürecidir. "Seferberlik" olarak adlandırılan bu hazırlık sürecinin aksatılması, olası bir kriz veya savaş anında ülkenin savunma kapasitesini doğrudan zafiyete uğratabilir. Bu hayati öneme binaen Türk Ceza Kanunu, "Milli Savunmaya Karşı Suçlar" bölümünde, 324. maddede "Seferberlikle İlgili Görevin İhmali" suçunu özel bir başlık altında düzenlemiştir.

Bu makalede, TCK 324'te düzenlenen bu özel "ihmali" kamu görevlisi suçunu, suçun oluşması için gereken "barış zamanı" şartını, bu görevin kimlere ait olduğunu, Yargıtay'ın yaklaşımını ve hukuki sonuçlarını detaylıca inceleyeceğiz. Türkiye'nin en önemli sanayi, tarım ve lojistik merkezlerinden biri olan Bursa'nın, olası bir milli seferberlik durumunda oynayacağı rol (üretim tesisleri, sivil savunma, araç ve personel temini vb.) son derece kritiktir. Bu nedenle, Bursa Valiliği, Bursa Askerlik Şubesi ve diğer ilgili kamu kurumlarında bu planlamalardan sorumlu olan görevlilerin, Bursa'nın 17 ilçesini kapsayan bu sorumluluklarının aynı zamanda bir cezai karşılığı olduğunu bilmeleri büyük önem taşımaktadır.

 

BÖLÜM 1: SEFERBERLİK GÖREVİNİN İHMALİ SUÇU NEDİR? (TCK m. 324)

Madde 324- (1) Sulh zamanında seferberlikle ilgili görevlerini ihmal eden veya geciktiren kamu görevlisine altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

a) Suçun Tanımı ve Korunan Hukuki Değer

Bu suç, seferberlik hazırlıklarıyla ilgili kanunla verilmiş görevleri olan bir kamu görevlisinin, barış zamanında, bu görevlerini kasıtlı olarak hiç yapmaması (ihmal) veya zamanında yapmamasıdır (geciktirme). Bu suçla korunan hukuki değer, devletin milli savunma kapasitesi ve savaşa hazırlıklı olma gücüdür. Kanun, olası bir kriz anında yaşanacak bir zafiyeti, daha barış zamanındaki ihmalin kaynağında cezalandırarak önlemeyi amaçlar.

b) Suçun En Önemli Şartı: "Sulh Zamanında" İşlenmesi

Bu suçun en ayırt edici özelliğidir. Failin, görevini barış zamanında ihmal etmesi gerekir. Eğer aynı ihmal, bir savaş hali başladıktan sonra yapılırsa, bu eylem çok daha ağır sonuçları olan TCK 321 (Savaş Zamanında Emirlere Uymama) gibi başka suçları oluşturabilir. TCK 324, doğrudan "hazırlık" sürecindeki ihmali hedefler.

c) Suçun Faili ve "Seferberlik Görevi"

  • Fail (Özgü Suç): Bu suçun faili herkes olamaz. Failin mutlaka bir "kamu görevlisi" olması ve bu görevlinin 2941 sayılı Seferberlik ve Savaş Hali Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca kendisine verilmiş "seferberlikle ilgili" bir görevi olması gerekir.
  • Seferberlik Görevi Nedir? Bu görevler, seferberlik planları çerçevesinde belirlenir ve genellikle şunları kapsar:
    • Seferberlik anında silah altına alınacak yedek personelin listelerinin güncel tutulması.
    • Savaş halinde el konulabilecek özel mülkiyetteki araç, iş makinesi, fabrika gibi kaynakların ("milli müdafaa mükellefiyeti") envanterinin hazırlanması ve güncellenmesi.
    • Sivil savunma planlarının (sığınakların tespiti, halkın eğitimi vb.) yapılması ve tatbik edilmesi.
    • Lojistik ve ikmal hatlarının planlanması.

 

BÖLÜM 2: YARGITAY UYGULAMASI VE ÖNEMLİ NOKTALAR

  • Tarihsel ve Teorik Niteliği: Bu suç, doğası gereği, barış zamanında tespiti ve soruşturulması zor olan ve nadiren uygulanan bir ceza normudur. Varlığı, daha çok ilgili kamu görevlileri için bir "caydırıcılık" ve "görev hatırlatma" işlevi görür.
  • Kast veya Taksir Ayrımı: Kanun metnindeki "ihmal eden" ifadesi, suçun taksirle işlenebileceği izlenimini verse de, ceza hukukunun genel ilkeleri gereği bu suçun oluşması için failin genel kastla hareket etmesi, yani görevini bildiği halde bilerek ve isteyerek yerine getirmemesi veya geciktirmesi gerekir. Basit bir unutkanlık veya hafif bir özensizlik genellikle disiplin sorumluluğunu doğururken, kasıtlı ve sürekli bir ihmal bu suçu oluşturur.
  • Zarar Şart Değildir (Soyut Tehlike Suçu): Bu suçun oluşması için, ihmal edilen görev nedeniyle somut bir zararın veya tehlikenin doğması şart değildir. Sadece barış zamanında, seferberliğe ilişkin bir görevin ihmal edilmesi, milli savunma kapasitesini potansiyel olarak riske attığı için suçun tamamlanması için yeterlidir. Bu bir **"soyut tehlike suçu"**dur.

 

BÖLÜM 3: SORUŞTURMA USULÜ VE İNFAZ HUKUKU

  • Şikâyet ve Uzlaştırma: Seferberlik görevinin ihmali suçu, doğrudan milli savunmayı ve devletin bekasını ilgilendirdiği için;
    • Şikâyete tabi değildir. Savcılık, genellikle ilgili askeri veya mülki makamların bildirimi üzerine re'sen (kendiliğinden) soruşturma başlatır.
    • Uzlaştırma kapsamında değildir.
  • Soruşturma İzni: Fail kamu görevlisi olduğu için, yargılanması genellikle 4483 sayılı Kanun uyarınca ilgili idari amirden soruşturma izni alınmasına bağlıdır.
  • İnfaz Hukuku:
    • Suçun cezası altı aydan üç yıla kadar hapistir.
    • Ceza aralığı göz önüne alındığında, sanığın sicili temiz ise ve ihmalin yarattığı tehlike sınırlı ise, mahkûmiyet halinde Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) veya Cezanın Ertelenmesi kararları verilmesi mümkündür.
    • Ancak, bu suçtan mahkûm olan bir kamu görevlisi hakkında, cezanın ertelenip ertelenmediğine bakılmaksızın, Devlet Memurları Kanunu uyarınca memuriyetten çıkarılmaya kadar varabilen çok ağır disiplin hukuku sonuçları doğurur.

Sonuç ve Genel Değerlendirme

TCK 324, "barışta terlemeyen, savaşta ağlar" atasözünün hukuktaki karşılığıdır. Bu madde, milli savunmanın, sadece savaş anında değil, asıl olarak barış zamanında, titiz bir planlama ve görev disiplini ile sağlandığını ve bu hazırlık sürecindeki ihmallerin dahi cezasız kalmayacağını net bir şekilde ortaya koyar. Bu suç, kamu görevlilerine, omuzlarındaki sorumluluğun sadece günlük idari işlerden ibaret olmadığını, aynı zamanda ülkenin en zor anları için bir hazırlık görevi de taşıdığını hatırlatan önemli bir ceza normudur.

Bursa'da valilik, kaymakamlık, askerlik şubesi veya belediyeler gibi kurumlarda, seferberlik planlamasıyla ilgili bir görev üstlenen her kamu görevlisinin, bu görevin bir ihmalinin ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğinin bilincinde olması gerekir. Bu suçla itham edilmek, bir kamu görevlisinin karşılaşabileceği en ciddi ve mesleki geleceğini en çok etkileyebilecek suçlamalardan biridir. Bu nedenle, böyle bir soruşturmanın tarafı olan bir kamu görevlisinin, sürecin en başından itibaren, hem idare hukuku hem de ceza hukuku alanında uzman bir avukattan hukuki destek alması hayati önem taşımaktadır.