K E S K İ N H U K U K

Keskin Hukuk Bürosu

Ceza Hukuku

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu (TCK m. 299) | Detaylı İnceleme, Cezaları ve Yargıtay Yaklaşımı

15 August 2025
Av. Ahmet Keskin

TCK 299 Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu ve Cezası: İfade Özgürlüğü, Eleştiri Sınırı ve Bakanlık İzni | Bursa Ceza Avukatı

(Giriş)

İfade özgürlüğü, demokratik toplumların temel taşı ve Anayasa ile güvence altına alınmış en temel haklardan biridir. Siyasetçilerin ve kamu gücünü kullananların eleştirilebilmesi, bu özgürlüğün en önemli işlevidir. Ancak ifade özgürlüğü, sınırsız bir hak olmayıp, özellikle başka bir kişinin veya kurumun onur ve saygınlığını ihlal ettiği noktada ceza hukukunun alanına girebilir. Bu dengenin en hassas ve en çok tartışılan noktalarından birinde, Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesinde "Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar" bölümünde düzenlenen "Cumhurbaşkanına Hakaret" suçu yer almaktadır. Bu madde, Cumhurbaşkanının şahsını değil, temsil ettiği devlet otoritesini ve Cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığını korumayı amaçlar.

Bu makalede, TCK 299'da düzenlenen bu özel suçu, bu suçu TCK 125'teki genel hakaret suçundan ayıran temel farkları, suçun oluşması için aranan unsurları, ceza davası açılabilmesi için gereken özel "Adalet Bakanı izni" şartını ve en önemlisi, bu suç ile ifade ve eleştiri özgürlüğü arasındaki hassas çizgiyi Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları ışığında ele alacağız. Siyasi tartışmaların yoğun yaşandığı Bursa gibi büyük bir şehirde, bir mitingde, bir sosyal medya paylaşımında veya bir kahvehane sohbetinde, eleştiri sınırlarını aşan bir ifadenin bu suç kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, Bursa'nın 17 ilçesindeki tüm vatandaşlar için bilinmesi gereken önemli bir hukuki konudur.

 

BÖLÜM 1: CUMHURBAŞKANINA HAKARET SUÇU NEDİR? (TCK m. 299)

Madde 299- (1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır.

a) Suçun Tanımı ve Korunan Hukuki Değer

Bu suç, görevdeki Cumhurbaşkanının onur, şeref ve saygınlığını rencide eden bir fiil veya olgu isnat etmek ya da sövmek suretiyle işlenir. Bu suçla korunan hukuki değer, Cumhurbaşkanının kişisel onuru değil, onun şahsında tecessüm eden (vücut bulan) devletin egemenlik gücü ve Cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığıdır.

b) Suçun Unsurları

  • Fail: Herhangi bir kişi bu suçun faili olabilir.
  • Mağdur: Suçun mağduru, eylemin işlendiği sırada görevde olan Cumhurbaşkanıdır. Eski cumhurbaşkanlarına yönelik hakaretler bu maddeye göre değil, TCK 125'teki genel hakaret suçuna göre değerlendirilir.
  • Hareket: "Hakaret etmek"tir. Tıpkı TCK 125'teki genel hakaret suçu gibi, somut bir fiil isnadı (bir eylemi yaptığını iddia etmek) veya sövme (soyut bir değer yargısıyla aşağılamak) şeklinde olabilir.
  • Nitelikli Hal (m. 299/2): Suçun, aleni bir şekilde (herkesin görebileceği, duyabileceği veya okuyabileceği şekilde - sosyal medya, gazete, TV, miting vb.) işlenmesi halinde, ceza altıda bir (1/6) oranında artırılır.

 

BÖLÜM 2: EN ÖNEMLİ AYRIM: HAKARET VE ELEŞTİRİ ÖZGÜRLÜĞÜ

Bu suçun en tartışmalı ve en hassas yönü, hangi ifadelerin "ağır eleştiri", hangilerinin ise "hakaret" sayılacağıdır.

a) Eleştiri Hakkı ve Siyasetçilerin Durumu

Demokratik bir toplumda, siyasetçiler ve özellikle en üst düzeyde devleti temsil eden Cumhurbaşkanı, sıradan vatandaşlara göre daha ağır, sarsıcı ve rahatsız edici eleştirilere katlanmak zorundadır. Bir eylemin veya politikanın eleştirilmesi, kamu yararına olan bir tartışmaya katkı sunuyorsa, ifade özgürlüğü kapsamında korunur.

b) Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve AİHM Kriterleri

Yargı mercileri, bir ifadenin eleştiri mi yoksa hakaret mi olduğunu belirlerken şu kriterleri göz önünde bulundurur:

  • İfadenin Kamusal Bir Tartışmaya Katkısı: İfade, güncel ve kamuyu ilgilendiren bir konu hakkında mı söylenmiştir?
  • İfadenin Niteliği: İfade, bir olgu iddiası mı, yoksa bir değer yargısı (yorum) mıdır?
  • Kullanılan Üslup: İfade, kaba, incitici ve sarsıcı olabilir. Ancak, ifadenin amacı siyasi bir eleştiri sunmaktan çıkıp, sadece kişiyi küçük düşürmeye, onun onurunu hedef alan nedensiz bir kişisel saldırıya dönüşmüşse, hakaret suçu oluşabilir.
  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Yaklaşımı: AİHM, devlet başkanlarına yönelik hakaret suçları için özel ve daha ağır bir koruma getiren yasaların (TCK 299 gibi), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesindeki ifade özgürlüğü ilkesiyle genellikle uyumlu olmadığı yönünde kararlar vermektedir. Bu kararlar, Türk yargı pratiğini de etkilemektedir.

 

BÖLÜM 3: ÖZEL KOVUŞTURMA ŞARTI: ADALET BAKANI'NIN İZNİ (TCK m. 299/3)

"(3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır."

Bu, suçun soruşturma ve dava sürecindeki en önemli ve en ayırt edici kuralıdır.

  • Kural: Bir kişi hakkında TCK 299'dan soruşturma başlatılsa bile, Cumhuriyet savcısı tek başına kamu davası açamaz. Soruşturma dosyasını Adalet Bakanlığı'na göndererek "kovuşturma izni" talep etmek zorundadır.
  • Sonuç: Adalet Bakanlığı bu izni vermezse, şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (KYOK) verilir ve dosya kapanır. Eğer Bakanlık izin verirse, savcı iddianame düzenleyerek ceza davasını açar. Bu mekanizma, bu tür davaların açılması için siyasi bir filtre görevi görür.

 

BÖLÜM 4: SORUŞTURMA USULÜ VE İNFAZ HUKUKU

  • Şikâyet ve Uzlaştırma: Cumhurbaşkanına hakaret suçu, devlete karşı işlenen bir suç olarak kabul edildiği için;
    • Şikâyete tabi değildir.
    • Uzlaştırma kapsamında değildir.
  • İnfaz Hukuku:
    • Suçun cezası bir yıldan dört yıla kadar hapistir.
    • Ceza aralığı, sanığın sicili temiz ise ve mahkemece 2 yıl veya altında bir cezaya hükmedilirse, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) veya Cezanın Ertelenmesi kararlarının verilmesini mümkün kılar.
    • Ancak, suçun alenen ve birden çok kez işlenmesi gibi durumlarda, mahkemelerin 2 yılın üzerinde ve fiilen infazı gerekecek hapis cezalarına hükmetmesi de olasıdır. Bu suçtan mahkûmiyet, her durumda bir adli sicil kaydı oluşmasına neden olur.

Sonuç ve Genel Değerlendirme

TCK 299 Cumhurbaşkanına Hakaret suçu, ifade özgürlüğü ile devlet makamlarının saygınlığının korunması arasındaki hassas dengeyi yansıtan, uygulaması ve sonuçları itibarıyla son derece tartışmalı bir ceza normudur. Bu suçun varlığı, siyasi eleştiri yaparken kişilerin daha dikkatli bir dil kullanmasına neden olurken, aynı zamanda eleştiri hakkını kısıtlayıcı bir etki yaratma potansiyeli de taşımaktadır. Yargı pratiğinde, bir ifadenin bu suçu oluşturup oluşturmadığı, ifadenin bağlamı, amacı ve içeriği titizlikle incelenerek ve AİHM ile Anayasa Mahkemesi'nin ifade özgürlüğünü genişleten yorumları dikkate alınarak belirlenmektedir.

Bursa'da yaşayan bir vatandaş olarak, siyasi görüşlerinizi ve eleştirilerinizi ifade ederken, bu ifadelerin kişisel bir saldırı ve aşağılama boyutuna varmamasına özen göstermeniz, sizi bu tür bir suçlamanın tarafı olmaktan koruyacaktır. Bu suçla itham edilmeniz durumunda ise, savunmanızın temelini ifade özgürlüğü, eleştiri hakkı ve AİHM içtihatları oluşturacağından, sürecin en başından itibaren bu alanda tecrübeli ve anayasa hukuku bilgisine sahip bir ceza avukatından hukuki destek almanız hayati önem taşımaktadır.